Batı Ekspresi. Esen rüzgar, bizi bu sefer Avrupa'nın batısına doğru savurdu. Lyon'da başlayan yolculuğumuz sınırlar aşarak devam etti. İlk günlerde sıcak, güneşli günler yaşadıktan sonra serin hava dalgasının tüm Avrupa'ya yayılmasıyla biz de kah ürperdik, kah üşüdük. Temmuz'un son haftasından itibaren ise epeyce
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Cuma günü ezan okunduğunda namaz için koşun ve alışverişle meşguliyeti bırakın. Bilesiniz ki bu, sizin için daha hayırlıdır.”2 buyurmuştur. Bu yönüyle Cuma, gündelik meşgalelerden, her türlü dünyevi kaygıdan sıyrılarak Yüce Allah’ın huzuruna duruşumuzun
ATV ekranlarının sevilen yarışması Kim Milyoner Olmak İster’da sorulan Sabah güneş doğmadan önceki zamana ne denir? sorusunun yanıtı nedir?
Kendi adıyla anılan meşhur hesaplama metodu, asırlar boyunca astronomi ilimleri sâhasında temel mürâcaat noktası oldu. İlk defâ med-cezir hâdisesini keşfeden Ebû Ma’şer, bunun mâhiyetini ve ay ile olan münâsebetini bildirdi. Bu bilgiler sonra Avrupa ilim çevrelerine intikal etti.
gündüzün günün başlangıcı. güneşin doğduğu andan öğleye kadar geçen zaman, sabahleyin, sabah vakti. sabah Türkçe sabah kelimesinin Fransızca karşılığı. matin [le] sabah Türkçe sabah kelimesinin Almanca karşılığı. n. Morgen sabah
IVbka. Haberler > Miladi Takvim Nedir? Miladi Takvim Yıl Sistemi... - 1023 Zamanın yüzyıl, ay, yıl, hafta ve gün gibi parçalara bölünüp belirli bir sıra içinde gösterildiği çizelgelere takvim denir. Takvimde belirlenen süreler güneş, ay, dünya gibi bazı astronomik olayların hareketlerine göre düzenlenmiştir. Bazı toplumlarda takvimler hasat zamanı, suların yükselmesi ve çekilmesi gibi doğa olaylarına göre de belirlenmiştir. Birçok uygarlık sosyal, ticari, dini ya da siyasi amaçlı takvim çeşitleri oluşturmuştur. Çok eski zamanlardan günümüze kadar birçok takvim çeşidi kullanılmıştır. Ancak en çok kullanılanı ise Miladi ve Hicri takvim olmuştur. Peki, miladi takvim nedir? İşte miladi takvim yıl sistemi... Takvimler dört ayrı sınıfa ayrılırlar. Bunlardan ilk Güneş takvimleri olan Şemsi takvimlerdir. Bu takvim, Dünya'nın güneş etrafında gerçekleştirdiği bir tam süre ile bağlantılıdır. Şemsi takvimlerinde yıllar, mevsimlerin sürelerin ölçümle belirlenmesine göre hazırlanır. Celâli takvim ve Miladi takvim, bu takvimlere örnek olarak gösterilir. Ay takvimleri de denilen Kameri takvimler, Ay'ın Dünya etrafındaki bir dolanımı sırasında görülen devrelerini temel alır. Ay'ın devrelerine dayalı ilk takvimi kullananlar ise Sümerler olmuştur. Günümüzde de bazı dini topluluklar tarafından kullanılmaktadır. Ay'ın gökyüzünde kolay izlenebilmesinden dolayı ilk takvim olarak bilinmektedir. Ancak mevsimlere uymadığı için bazı yıllara 13. yeni bir ay eklenmiştir. Bu nedenle Ay yerine Güneş- Ay takvimi niteliği kazanmıştır. Bu takvimlere Mezopotamya, Mûsevi, Nesili, Eski Çin Takvimi, On İki Hayvanlı Türk takvimi örnek verilebilir. Miladi takvim hakkında merak edilenleri sizler için derledik... Miladi Takvim Nedir? Miladi Takvim Yıl Sistemi... Miladi takvim, Gregoryen takvimi olarak da bilinir. Jülyen Takviminin yerine Papa XIII. Gregorius tarafından yaptırılmıştır. Milat olarak İsa'nın doğduğu yıl alınmıştır. Miladi takvim 4 Ekim 1582 yılında kabul edilmiştir. Başka tarihlerde ise Avrupa'da kabul edilmiş ve başka ülkelere de yayılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda önceleri Hicri takvim kullanılmaktaydı. Daha sonra ise Rumi takvim kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nde ise Miladi takvim kullanımına cumhuriyetin ilanından sonra 1926 tarihinden itibaren takvimde, Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zaman 1 yıl olarak kabul edilir. Günümüze kadar kullanılan takvimler içinde hatası en az olan takvimdir. Neredeyse gerçek ekinoks yılıyla birebirdir. Yılbaşı 1 Ocak olarak kabul edilir. Aynı zamanda 24 saatlik bir zaman dilimi kullanılmaktadır. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki tam turunun 365 gün 6 saat sürmesinden dolayı, her sone sonunda 6 saatlik bir süre artmaktadır. Şubat ayının 28 yerine 29 çektiği yıllar olan artık yıllar ile de bu 6 saatlik süre bir güne çevrilmiştir. Artık yıllar her dört senede bir tekrar eder. Aşağıdakiler de İlginizi Çekebilir
İKİ FARKLI DÜNYA, Asla bir araya gelmeyecek iki insanı tutup aynı kalbe soktu kader, asıl savaş kariyer diye deliren Güneş için mi yoksa Helal lokma diye deliren Ufuk için mi başlayacak... İlk hangisi gidecek, ilk hangisi inadından vazgeçecek... ***** Sabah güneşi henüz şereflendirmemişti şehrin semalarını, etraf alabildiğine karanlık, şafak savaşmadan karanlıkla, güneş başını göstermeyecekti semada. Alabildiğine sis çökmüştü İstanbul semalarına, hava nemli, dışarıda kalanların buz tutmuştu düşünceleri ve bedeni. Nasırlı ellere geçirilmiş kirli ama kalın bir eldiven yakaladı ağzı bağlı mavi bir poşeti, hiç ağırlığı yokmuş gibi attı önünde bekleyen aracın teknesine. O anda bir kuş öttü yeni günün habercisi olarak, bir araba hızla çıkmaya koyuldu dik yokuşu patinaj çekerek. Eldivenli eller adım adım ilerleyerek yol kenarına dizilmiş çöp tenekelerini tek tek boşalttı ait oldukları yere, sonra yokuşun başında tıslayıp duran kamyonetin kasasına vurarak "Devam et." diye bağırdı henüz uykusu açılmamış sesiyle. Kamyon homurdanarak devam ederken işine, kasasına asıldı her zamanki gibi çevik kıvraklığında uzun boylu esmer genç. Havanın serinliğine inat alnında tomur tomur parlayan terleri koluna silerken, kamyonet yeni hedefi olan konteynera yaklaştı. Bu sefer poşet yoktu hedeflerinde, o yüzden aracın diğer tarafına asılan orta yaşlardaki göbekli adam da işe koyuldu. İkisi birden kaba kuvvetle yüklendiler devasa konteynerı, kamyonetin kancasına takmak için tıslayarak hareket ettirdi. "Annen bugün bükme yapacakmış bize öyle mi?" dedi orta yaşlı adam ağzının suyu akarak. Oysa başında durdukları konteynerdan nükseden koku, yemek konuşmalarının yapılmasını engelleyecek cinstendi ama onun o baskın kokusuna alışan bünyeler bu kadar hassas değillerdi. "Öyleymiş abi." dedi Ufuk tekeri zorlayan konteynerı yerinden çekerken. Sonra birden durdu, o durunca orta yaşlı adamda durdu. Belli ki yine gözüne bir şey kestirmişti. Eğildi konteynerın içine, çeşit çeşit poşetleri eşeleyerek hedefine ulaştı. "Hala iş görür Ufuk, hadi yine iyisin." dedi Hasım abisi gülümseyerek. Gözleri hayallerinin heyecanıyla parlayan Ufuk, "Valla bu sefer kırık yok gibi, bir iki tamirle cillop gibi olur." dedi konteynerdan çıkardığı paslı ve eksik parçalı bisikleti incelerken. İçi içine sığmayarak çöp kamyonetinin yanına asıp, konteynırı prese kaldırması için kamyonetin kasasına iki kere tıkladı. Cevdet abi bastı düğmeye, konteynır kamyonete boşalmak için yerinden havalandı. Henüz kimse uyanmadan başlardı onların mesaisi, kiminin yüzü yastığında gün yüzü görmeyeli o kadar zaman olmuştu ki, hafta sonları bir gün izinleri vardı, onu da genelde mesaiye kalarak değerlendirirdi garip denen işçi takımı. Çünkü aldığı üç kuruşa karşın temizlenecek onca çöp, geçimini sağlayacağı bir ev dolusu boğaz vardı. **** Buraya gelmesi bir mucize olmalıydı. Gerçek bir mucize. Konferansa gelişinin tek sebebi de oydu zaten. Sabah erkenden uyanıp yüzdüğü havuzdan çıkmak üzere merdivene ayağını atmıştı ki, arkasından omzuna dokunan kişiyle korkuyla nefesini tuttu. "Seni sapık." dedi kulağına ılık nefesini üfleyen kişi ve kız ansızın olduğu yerde kalıverdi. Derin bir nefes alarak gözlerini sımsıkı kapayan Güneş, birine yakalanıp rezil olduğunu sanmıştı.. Ankara'nın ünlü otelinin havuz bölümü, sabahın sekizinde bile girip çıkan insan kalabalığıyla bir arı kovanını andırıyordu. Tatilciler durumu öyle abartıyordu ki, zamanın her vaktini otelden yararlanarak geçirip uykuya az bir zaman harcayıp, verdikleri paraların hakkını alıyordu. Ve günlerdir süren koşuşturma ve uykusuz geceye rağmen Güneş'in ilgisini çeken şey, şimdi odasında çalışması gerekirken dikizlediği uzun boylu iri yapılı adamdı.
Peygamberimiz şöyle buyurmuştur Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür Adem as o gün yaratılmış, o gün cennete konulmuş ve o gün cennetten çıkarılmıştır» Cuma gününde bir saat vardır ki, hangi mü'min o saatte Allah'tan bir dilekte bulunursa Allah onun dileğini kabul eder» Müslümanların Haftalık Bayramı Semavî, gayr-i semavî bütün dinlerin kutsal saydığı bazı özel günler vardır ve bu zaman dilimlerinde kendine özgü birtakım toplu ibadetler yerine getirilir Hafta günleri içinde Yahudiler cumartesiyi, Hıristiyanlar da pazarı kutsal kabul ederler Biz Müslümanlar için ise cuma günü bizzat Allah ve Rasûlü sas tarafından haftalık ibadet ve toplantı günü olarak teşri’ buyrulmuştur “Toplamak, bir araya getirmek” anlamındaki cem’ kökünden türetilmiş bir isim olan cum’a cumua, cumaa kelimesi, aynı zamanda Kur’ân-ı Kerim’in 62 sûresi’nin de adıdır Burûç sûresindeki “Burçlarla süslü göğe, yevm-i mev’ûd’a, şâhid ve meşhûd’a kasem ederim ki” 85/1-3 âyetinde geçen ve üzerinde yemin edilen şâhid ve meşhûd’tan muradın ne olduğuna dair yapılan tefsirlerden bir tanesi de, şâhid’in cuma, meşhûdun da arafe günü olduğu şeklindedir ki, bunu bildiren bazı hadisler bulunmaktadır “Yevm-i mev’ûd va’d olunan gün, kıyamet günü; şâhid, cuma günü; ve meşhûd da arafe günüdür Cuma günü bizim için Allah’ın hazırlamış olduğu bir zahîresi nimet deposudur” “Meşhûd, arafe günü; şâhid ise cuma günüdür” , “Günlerin efendisi, cuma günüdür; o, şâhiddir Meşhûd ise arafe günüdür” Bir başka yoruma göre “Âyetteki şâhid ile değil de meşhûd ile cuma günü kastedilmiştir Zira cuma günü, bütün müslümanların, namaz için ve Allah’ı zikretmek için toplandıkları meşhûd oldukları bir gündür Şu iki hadis de, cuma gününe “meşhûd” dendiğine delalet etmektedir “Cuma günü bana çokça salat ü selam getirin Çünkü bu gün, meleklerin kendisini müşahede ettiği, hazır bulunduğu meşhûd bir gündür” , “Melekler, cuma günü camilerin kapılarında hazır bulunurlar ve girenlerin adlarını yazarlar İmam minbere çıkınca, bu sahifeler dürülür-kapatılır” İsim isim kaydederek şahit olma şeklindeki bu özellik, sadece cuma gününde mevcuttur Dolayısıyla bundan ötürü, bu güne “meşhûd” denebilir Nitekim Hak Teala, “Sabah namazı meşhûddur Hem gece hem de gündüz melekleri sabah namazında hazır olurlar, şahid olurlar” [İsra 17/78] buyurmuştur Rivâyet olunduğuna göre, gece ve gündüz melekleri sabah namazı vaktinde orada hazır bulurlar, görev devir-teslimi yaparlar Bu yüzden sabah namazı, meleklerin ona şahid oluşundan ötürü meşhûd diye adlandırılmıştır İşte cuma günü de böyle meşhûd bir gündür ” Binâenaleyh mezkur hadislerin ışığında âyette geçen şâhid veya meşhûd gün olan cuma üzerine yemin edilmesi, bugünün Allah’ın katındaki ehemmiyet, kutsiyet, fazilet ve kıymetini açıkça ifade etmiş olmaktadır İslam’dan önceki dönemde haftanın altıncı gününe bize göre cuma arûbe denirdi Ârâmî dilinde arafe günü anlamına gelen arûbe, Yahudilerin yedinci gün olan cumartesiye hazırlık yaptıkları ve bunun için Medine’de sabahtan öğleye kadar pazar kurdukları bir gündü Mahlukatın mükemmel şeklinin yahut Hz Adem’in yaratılışının o gün tamamlanması sebebiyle bugüne cuma adının verildiği söylenmiştir Yine bu isimlendirmeyi, Kureyş’in atalarından olup bugünde kavmini toplayan, onlara Harem’e saygı göstermelerini emreden ve kendi neslinden bir peygamberin geleceğini haber veren Ka’b b Lüeyy’e kadar götürenler olduğu gibi [bu kişinin Kusay olduğu da söylenmiştir], bugünün hicretten önce Medine’de Ensar tarafından toplantı ve ibadet günü olarak seçilmesine bağlayanlar ve ismi bu tarihten itibaren başlatanlar da vardır Cuma adı verilmesi bilhassa toplantı günü olmasından kaynaklanmaktadır ki ismini alan sûrede “Ey iman edenler! Cuma günü cuma namazına ezan ile çağrıldığınız zaman derhal Allah’ı zikretmeye hutbe ve namaza koşun, alışverişi bırakın Eğer bilirseniz bu sizin için çok daha hayırlıdır Namaz tamamlanınca yeryüzüne yayılın, işinize gücünüze bakın, Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın Ve daima Allah’ı anın ki felah bulasınız” [Cum’a 62/9-10] buyrulmuş olması, cuma namazının –hicret esnasında - farz kılınmasından önce de bugünün aynı isimle anıldığını ve bir toplantı günü olduğunu göstermektedir Cuma gününün en kutsal unsuru, cuma namazıdır Cumanın kulluk cihetiyle en mühim sırrı da, mü’minlerin kalplerini birleştirmesi ve dillerini bir kelimede cem’ etmesidir Günlük beş vakit namazdan daha yoğun olarak bu cuma namazında Müslümanlar bir araya gelirler ve topluca İlahî dergaha yönelirler Ümmetin birlik ve dirliğini kuvvetlendirici, kardeşliklerini özleştirici bir misyon eda eder cuma namazları Cuma gününün kudsiyeti ve müslümanlar için hususiyeti hakkında şeref-sudûr olan birçok hadis-i şeriften anlaşıldığına göre Allah Teala cuma gününe diğer günlerin üstünde bir kutsiyet atfetmiş, sonra o gününü tespit edip onda topluca Allah’a ibadet etme mevzuunda Yahudi ve Hıristiyanları muhayyer bırakmıştır; ancak onlar bugünü belirleme konusunda ihtilafa düşmüşler; Yahudiler cumartesiyi, Hıristiyanlar da pazarı haftalık bayram ve ibadet günü olarak tayin etmişlerdir Allah, cuma gününü Ümmet-i Muhammed’e nasip eylemiştir Cuma günü, Müslümanların haftalık bayramıdır Bir cuma günü Allah Rasûlü “Ey Müslümanlar! Bu öyle bir gündür ki, Allah Teala, onu sizlere bayram kılmıştır” buyurmuştur Her bayramda mutlaka bir kutlama ve merasim biçimi ve bunun da sebepleri vardır Bu bağlamda cuma gününü kutlamaya sevkeden belli başlı hususiyetleri hadis-i şeriflerden istinbatla şöylece sıralamak mümkündür Allah katında haftalık günlerin en şereflisi ve en kıymetlisidir Senenin en hayırlı günlerindendir Müslümanların haftalık günlerin bayramıdır Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gündür Allah, Adem’i cuma günü yaratmıştır ; vazifeli olarak cennetten o gün yeryüzüne indirmiştir; [tevbesini o gün kabul etmiş ] onun ruhunu da o gün almıştır Allah katında kurban ve ramazan bayramı günlerinden daha faziletlidir? Kıyamet cuma günü kopacaktır Mü’minler cennetten, Cemalullah’ı o gün temaşa edeceklerdir; yine o gün cennet ehli misk tepeleri üzerinde toplanacaklardır Cuma günü yapılan ibadetler diğer günlerdekilerden daha faziletlidir Cuma günü, ümmet-i Muhammed için hayır ve bereketi artırılmış bir gündür Cuma günü yapılan hayırlı işlerin de özel kıymeti, kutsiyeti ve makbuliyeti vardır Amellerin sevabı, cuma gecelerinde binlere çıkar ” Hayırlar o günde sabitleşir, yüce ruhlar o gün bir araya toplanırlar Meleklerin hazır bulundukları bir gündür Vakfesi cumaya denk gelen hacca hacc-ı ekber en büyük hac denilir [Efendimiz sas de, mübarek hac ziyaretlerinde Cuma günü vakfe yapmışlardır Hacc-ı ekber ifadesi Kur’an’da da geçmektedir Tevbe 9/3-4] Cumanın gündüzünde –haram istekler haricindeki- duaların kabul olunacağı gizli bir icabet vakti bulunduğu gibi gecesinin son üçte birinde de bir icabet vakti bulunmaktadır; yine aynı zaman dilimi, meleklerin de hazır bulunduğu meşhûd bir an olmaktadır [“Cuma günü içindeki icabet saati, ramazan’da kadir gecesi gibidir” denilmiştir Ka’b b Mâlik “Bir grup, anlaşarak cuma gününü dua etmek üzere taksim etseler, icabet vaktine daha kolay erişirler” demiştir [Canan, Kütüb-i Sitte, 12/501] Hz Yakup, oğlu Yusuf’a karşı işledikleri suçtan dolayı diğer evlatları adına cuma gecesi istiğfar etmiştir [Yusuf 12/98] Hafızayı güçlendirme namazı da cuma gecesi kılınırPeygamber Efendimiz “Kıyamet gününde her merhalede bana en yakın olanınız, dünyada bana en çok salat ve selam getireninizdir Kim, cuma günü ve cuma gecesi bana salat ü selam getirirse, Cenab-ı Hak onun yetmişi ahiret ve otuzu dünya ihtiyaçlarından olmak üzere yüz hacetini giderir Sonra Allah bir meleği vazifelendirir Size nasıl hediyeler gelirse o da kabrime girer, bana salat edeni adı, nesebi ve kabilesine kadar haber verir Ben de onu beyaz bir deftere yazarım” buyurmuşlardır Cuma gününün dinen en bağlayıcı mükellefiyeti, cuma namazıdır Zaruret olmaksızın üç cuma namazını peşpeşe terk eden kimsenin kalbi mühürlenir Şeytanlar cumaya gitmek isteyen müslümanları engellemeye çalışırlar Kim cuma günü yıkanır, yaya olarak erkenden mescide gider, hutbenin başına yetişir, imama yakın oturur, onu dinler ve malayani söz sarfetmezse, ona her adımı için bir yıllık amelin oruçları ve namazlarıyla sevabı yazılır; haftalık günahları affolunur Cuma günü olunca, mescidlerin her bir kapısında melekler bulunur İlk gelenleri sırayla yazarlar İmam minbere oturunca defterleri kapatıp, zikri dinlenmeye giderler Sünnete uygun olarak hutbeyi dinlemek, namaza dahil olmak, zikir ve duada hazır bulunmak, huşû, susmak gibi fiillerin sevaplarını ise hafaza melekleri yazmaya devam ederler Cuma günü bu kadar kutsi, bu kadar feyizli bir gün olmasına karşılık; yeryüzünde en şerli faaliyetler de genellikle yine bu günlerde yapılmaktadır Nasıl Arafat’a çıkılan Arefe günü, haccın yümün ve bereketinin toplandığı gündür; aynen öyle de cuma günü de haftanın günleri içinde bir nokta-i beyzâdır Onun lekelenmesiyle diğer günler de o lekeden nasiplerini alırlar Allah bir kulunun ruhunu cuma gününde kabzederse bu onun saadetine ve iyi bir akibetle gittiğine işaret addedilir Cuma günü veya gecesi vefat eden, şehid sayılır; kabir fitnesinden azap ve sual korunur Yine cuma günü cehennem ateşi yakılmaz, kapıları kapatılır Cuma namazı kılmak, her akıl-bâliğ mü’min erkeğe farz-ı ayndır [Cuma 62/9-10] Ezan okununca başka şeylerle uğraşılmayıp hemen camiye gidilmesi vaciptir Bunun dışında cuma günü yapılması sünnet olan bazı ameller vardır Cuma sabah namazında Secde ve Dehr/İnsan sûrelerini okumak Cuma namazı öncesi yıkanmak Misvak veya fırça ile ağzı temizlemek Hoş koku sürünmek Tevbe ve istiğfarlarla manen arınmak Dua, zikir ve tesbihlerde bulunmak Hz Peygamber’e çokça salât ü selâm getirmek Cuma gününe mahsus güzel elbiseler giymek Güler yüzlü ve sevinçli olmak Camiye erken gitmek ve iki rek’at tahiyyetü’l-mescid namazı kılmak Kehf sûresini okumak veya dinlemek Mescidleri temizleyip kokulandırmak Cuma namazında Cum’a ve Münâfikûn veya A’lâ ve Gâşiye sûrelerini okumak Hatip hutbeye çıkıncaya kadar ibadetle meşgul olmak Cuma günü, bayram günü olduğundan, bir gün önce veya sonrası olmaksızın sadece o güne has oruç tutmak haramdır Camiye ezandan sonra girmek; zaruret olmaksızın, imam minbere çıkıp iç ezanın okunmasından itibaren namaz kılınıncaya kadar alışveriş ve benzeri bir dünya işiyle meşgul olmak ve cuma namazı vakti girdikten sonra namazı kılmadan yolculuğa çıkmak ise dinen kerih görülmüştür Hutbe esnasında boş konuşan ve başka şeylerle ilgilenen kişi sevaptan mahrum kalır; ancak cumaya ezandan önce gelen, mü’minleri rahatsız etmeyen, hutbeyi sükûnet ve edep içinde dinleyen, namazı huşu ile kılanın bu namazı ise, bir önceki cumaya ve fazladan da üç güne kadar işlemiş olduğu günahlara keffarettir; zira Cenab-ı Hak “Kim bir hayır yaparsa bu kendisinden on misliyle kabul edilir” buyurmuştur [En’am 6/160] Bu sebeple cuma günü salih amelleri artırmalıdır Allah’ın kardeş ilan ettiği Müslümanlar, bütün mübarek gün ve gecelerde olduğu gibi cumayı da bir vesile, bir fırsat bilerek yaratılış gayeleri olan ubûdiyetin [Zâriyât 51/56] gereğini hayırda yarış emr-i Sübhânî’si [Bakara 2/148] ufkunda sergilerler ve sergilemelidirler İslam uleması arasında cumayla alakalı atasözü hükmünde bir değerlendirmeyle konuyu bağlayalım “Cuma haftanın, ramazan yılın, hac ise ömrün ölçüsüdür” Tweet Paylaş
ALLAH – 66 GÜNEŞ–PAZAR ER-RAHMAN–298 GÜNEŞ – PAZAR ER-RAHÎM–258 GÜNEŞ–PAZAR EL-MELİK–90 UTARİT–ÇARŞM. EL-KUDDÛS–170 MÜŞTERİ–PERŞ. ES-SELÂM–131 GÜNEŞ–PAZAR EL-MÜ’MİN–136 ELMÜHEYMİN–145 MÜŞTERİ –PERŞEMBE EL-AZİZ–94 MERİH–SALI EL-CEBBAR–206 MERİH – SALI ELMÜTEKEBBİR–662 MÜŞTERİ– PERŞEMBE EL-HÂLIK–731 Güneş–Pazar EL-BARİ’ – 213 GÜNEŞ–PAZAR ELMUSAVVİR–336 AY–PAZARTESİ EL-ĞAFFAR–1281 ZÜHRE-CUMA EL-KAHHAR – 306 MERİH–SALI EL-VEHHÂB–14 ZÜHRE – CUMA ER-REZZAK–308 ZÜHRE – CUMA EL-FETTÂH–489 UTARİT–ÇARŞ. EL-ALİM–150 MÜŞTERİ–PERŞ. EL-KÂBİD–903 MÜŞTERİ–PERŞ. EL-BÂSIT –72 ZÜHRE–CUMA EL-HÂFİD–1481 GÜNEŞ–PAZAR ER-RÂFİ’–351 GÜNEŞ–PAZAR EL-MUİZZ–117 GÜNEŞ – PAZAR EL-MÜZİLL–770 MERİH–SALI ES-SEMİ’–180 MÜŞTERİ–PERŞ. EL-BASÎR – 302 GÜNEŞ–PAZAR EL-HAKEM–68 GÜNEŞ–PAZAR EL-ADL–104 GÜNEŞ – PAZAR EL-LÂTİF – 129 ZÜHRE – CUMA EL-HABÎR 812 GÜNEŞ–PAZAR EL-HALİM – 88 ZÜHAL– EL-AZİM–020 UTARİT–ÇARŞ. EL-ĞAFÛR–1286 GÜNEŞ – PAZAR EŞ-ŞEKÛR – 526 GÜNEŞ–PAZAR EL-ALİYY – 110 GÜNEŞ–PAZAR EL-KEBİR–232 MÜŞTERİ–PERŞ EL-HAFÎZ–998 EL-MUKIYT–550 GÜNEŞ-PAZAR EL-HASİB–80 ZÜHRE-CUMA EL-CELİL–73 GÜNEŞ-PAZAR EL-KERİM –270 ZÜHRE-CUMA ER-RAKÎB–312 ZÜHRE-CUMA EL-MÜCİB – 55 MÜŞTERİ-PERŞ. EL-VÂSİ’ – 137 AY-PAZARTESİ EL-HAKÎM –78 ZÜHRE-CUMA EL-VEDÛD – 20 AY-PAZARTESİ EL-MECÎD – 57 ZÜHRE-CUMA EL-BÂİS–573 GÜNEŞ-PAZAR EŞ-ŞEHÎD–319 MÜŞTERİ-PERŞ. EL-HAKK – 108 ZÜHRE-CUMA EL-VEKİL – 66 ZÜHRE–CUMA EL-KAVİYY–117 MERİH–SALI EL-METİN – 500 ZÜHRE–CUMA EL-VELİYY – 46 MERİH–SALI EL-HAMÎD–68 MÜŞTERİ–PERŞ. EL-MUHSÎ – 148 ZÜHRE – CUMA EL-MÜBDİ’–56 MÜŞTERİ–PERŞ. EL-MUİYD–124 ZÜHAL– EL-MUHYÎ –68 ZÜHRE–CUMA EL-MÜMİT –490 MERİH–SALI EL-HAYY –18 GÜNEŞ – PAZAR EL-KAYYUM–156 MÜŞTERİ–PERŞ. EL-VÂCİD –14 ZÜHRE–CUMA EL-MÂCİD – 48 ZÜHRE –CUMA EL-VÂHİD – 19 MERİH –SALI EL-EHAD – 13 MERİH –CUMA ES-SAMED–134 MÜŞTERİ–PERŞ. EL-KADİR –305 GÜNEŞ–PAZAR ELMUKTEDİR–744 ZÜHAL– ELMUKADDİM–184 ZÜHAL– EL-MUAHHİR–846 ZÜHAL– EL-EVVEL–37 GÜNEŞ–PAZAR EL-AHİR –801 ZÜHRE – CUMA EZ-ZAHİR–1106 ZÜHAL– EL-BATIN –62 AY–PAZAR EL-VALİ –47 GÜNEŞ–PAZAR EL-MÜTEÂLİ–551 ZÜHAL– EL-BERR – 202 ZÜHRE–CUMA ET-TEVVAB–409 MÜŞTERİ–PERŞ. ELMÜNTEKİM–630 MERİH–SALI EL-AFÜVV –156 GÜNEŞ–PAZAR ER-RAUF –286 ZÜHAL– MÂLİKEL-MÜLK–212 UTARİT ÇARŞAMBA ZÜLCELÂLİVELİKRAM 1098 GÜNEŞ-PAZAR EL-MUKSİT–209 MÜŞTERİ-PERŞ. EL-CAMİ’ – 114 MÜŞTERİ-PERŞ EL-ĞANİYY–1060 GÜNEŞ–PAZAR EL-MUĞNÎ – 1100 ZÜHRE–CUMA EL-MÂNİ’ – 161 GÜNEŞ–PAZAR ED-DÂRR – 1001 MERİH – SALI EN-NÂFİ’ – 201 ZÜHRE – CUMA EN-NUR – 256 ZÜHRE – CUMA EL-HADİ – 20 GÜNEŞ – PAZAR EL-BEDİ’ – 86 MÜŞTERİ–PERŞ. EL-BAKİ – 113GÜNEŞ–PAZAR EL-VÂRİS – 707 ZÜHRE – CUMA ER-RAŞÎD – 514 GÜNEŞ–PAZAR ES-SABUR – 298 GÜNEŞ–PAZAR A – GÜNDÜZ OKUMA CETVELİ ESMA, ZİKİR VE HAVAS OKUMA CETVELİ – GÜNDÜZ SAATLER PAZAR SALI ÇARŞ. PERŞ. CUMA Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zühre B – GECE OKUMA CETVELİ ESMA, ZİKİR VE HAVAS OKUMA CETVELİ – GECE SAATLER PAZAR SALI ÇARŞ. PERŞ. CUMA Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Zühre Güneş Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Merih Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zühre Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Merih Utarit Müşteri Zühre Zuhal Güneş Ay YILDIZ SAATLERİNİN HESAPLANMASI Yıldız saatleri şemasında, yıldızlar bölümü değişmez. Ancak gün ve gecenin uzayıp kısalmasına bağlı olarak saat dilimlerinin süreleri farklılık gösterir. Bunun için günlük olarak hesaplamak gerekir. Veya 5-10 dakikalık farkı dikkate almak şartıyla, haftalık hesaplamalar da yapılabilir. Yıldız saatlerinin başlangıç ve bitişleri şehirlere göre değişir. Örneğin; İstanbul için yapılan hesaplama Erzurum veya Londra için geçerli değildir. O bölgenin yerel saatine göre özel hesap yapmak gerekir… Hesaplama sistemi 1 – Güneş’in doğuşu ile güneşin batışı arasındaki süreyi hesaplayın. 2 – Bu zaman süresini dakikaya çevirin ve 12 ye bolün 3 – Böylece, gün sütununda bir dilimin kaç dakika sürdüğünü bulmuş oldunuz. 4 – Saatler sütunundaki ilk dilime güneş’in doğduğu saati yazın ve sıra ile yukarıda hesapladığınız bir dilimlik süreyi ekliye ekliye, 12 dilimi tamamlayın. 5 – Bu kez aynı işlemleri, güneşin batışından güneşin doğuşuna kadar olan zaman için yapın. Örnek hesaplama 9 Aralık günü için yıldız saatlerini hesaplamak isteyelim Güneşin doğuşu Güneşin batışı İkisi arasında dakika olarak 573 dakikalık bir zaman var. 573 12 = 47,7 gün için bir dilimlik zaman süresi Buna göre; günün dilimleri şu saatleri içeriyor. Pazartesi günü için;İlk dilim, saat başlıyor, 47,7 dakika devam ediyor Ay saati, İkinci dilim, saat başlıyor, gene 47,7 devam ediyor Satürn saati, Üçüncü dilim, saat başlıyor, 47,7 dakika devam ediyor, Jüpiter saati… Bu şekilde 47,7 dakika ilave edile edile 12 dilim tamamlanır. Normal olarak gece ve gün dilimleri 60’şar dakikadır. Gün ve gecenin eşit olduğu tarihlerde bu dilimlerin her biri 60 dakika olur Diğer zamanlarda 60 dakikadan daha az veya çok olur. Güne ve gecelerin farklı olduğu tarihlerde, gün için bu hesaplama yapıldıktan sonra gecenin bir dilimlik süresini pratik olarak şöyle bulabiliriz. 120 dakika – 47 dakika = 73 dakika. Yani gece bölümünün bir dilimi 73 dakikadır. Yukarıdaki sıralama gibi, bu sefer Güneş’in batış saati gecenin ilşk dilimine yazılır ve 73’er dakika ilave ederek 12 dilim tamamlanır. Buna göre Salı gecesinin; İlk dilimi başlıyor 73. dakika devam ediyor. Venüs saati. İkinci dilim başlıyor, 73 dakika devam ediyor Merkür saati Üçüncü dilim, başlıyor ve 73 dakika devam ediyor… Bu şekilde devam edilerek 12 dilim tamamlanır, bu arada saniyelerden meydana gelen küçük artış veya eksiklikler saat aralarına pay edilmelidir. Yaptığınız hesaplamanın doğruluğunu anlamak için dikkat edilecek bir nokta Gün dilimlerinin gerekli saati eklediğiniz zaman çıkan sonuç gecenin ilk dilimindeki saati, yani güneşin batışım vermelidir. Aynı şekilde, gecenin 12. dilimine ekleme yaptığınızda da günün ilk dilimindeki yani güneş’in doğuş saatini vermelidir. Bu hesaplamayı bir hafta süre ile kullanabilirsiniz.
Güneş doğudan doğar ve gün batımı yaklaştıkça giderek batıya doğru hareket eder. Dünyanın doğu tarafındaki yerler, batıdaki konumlardan önce güneş ışığına maruz kalır ve bu da zaman dilimlerinde bir farkla sonuçlanır . Kuzey ya da güney yarımkürede olmanıza bakılmaksızın, güneş her zaman doğuda yükselecek ve batıda batacaktır. Güneş, yıldızlar ve ay doğuda yükselir ve her zaman batıya yerleşir, çünkü dünya doğuya doğru döner. Güneş Neden Doğudan Doğar ? Her sabah, dünyanın dönüş anına bağlı olarak, güneşin doğudaki ufkundan yükseldiğini görüyoruz. Güneşin doğuşu ve batması çeşitli nedenlere bağlı olarak tüm yıl boyunca değişir. Güneşin doğuş zamanlaması, izleyicinin rakım, saat dilimi, boylamı ve enleminden etkilenir. Dünyanın eksenel eğimi güneşin doğuşunu ve gezegenin yıllık eliptik yörüngedeki hareketini büyük ölçüde etkiler. Ekinoks Güneşin doğuda doğup batıda battığını söylediğimizde ekinoks konusunu anlamalıyız. Güneş sadece tam doğuda doğar ve yılın iki günü tam batıda batar. Evrenin neresinde olursa olsun, güneşin tam doğudan doğduğu ve 21 Mart ve 21 Eylül’de tam batıda belirdiği görülecektir. İki tarih sonbahar ekinoksu ve bahar ekinoksu olarak bilinir. Diğer günlerde, gündoğumu tam doğunun kuzeyine veya tam batıya doğru değişecek ve yükselecektir. Güneşin doğuda doğup batıda battığı gözlemine rağmen, aslında tek bir konumda kalır. Güneş, güneş sisteminde merkezlenir, bu nedenle ne yükselir ne de batar. Güneşin doğuşunun ve batışının gözlemlenmesi , dünyanın dönmesinden kaynaklanmaktadır. İşlem 24 saatte bir gerçekleşir ve dönüş doğuya doğrudur. Dünya saat yönünde döndükçe, güneş ışığı dünyanın farklı yerlerine farklı zamanlarda ulaşır. Güneş ışınlarını alan ilk noktalar doğudadır. Noktalar dönüşteki ilerlemeden dolayı güneş ışığını terk etmeye başladığında, karanlık yerleşmeye başlar. Genel görünüş batıya doğru ayarlanmış olmasıdır. Gerçek şu ki, güneş etrafımızda dönüyor gibi görünüyor çünkü dünya sadece yörüngede değil, aynı zamanda dönerken kendi ekseni üzerinde de dönüyor.
güneşin ilk doğduğu zaman dilimi