Özel güvenlikçiler işsiz mi kalacak sorusunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yanıtladı.
Kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı verilenler özel güvenlik görevlisi olabilir mi? Danıştay Onuncu Dairesi, hakkında 5 yıl süreyle kamu davası ertelemesi kararı bulunan kişinin güvenlik görevlisi sertifikasının yenilenmemesinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden ilk derece mahkemesinin kararını onadı.
Kimlerözel güvenlik görevlisi olabilir, nasıl olunur, bayanlar da güvenlik görevlisi olabilir mi, yaş sınırı var mıdır, boy sınırı var mıdır gibi aklınızdaki tüm sorularınızın cevabını burada bulabilirsiniz.. Kimler Özel Güvenlik Görevlisi Olabilir? Öncelikle boy kilo şartı yok desek yeridir. 18 yaşını bitirmiş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, enaz
Güvenlik vazifelileri (silahlı) olarak istihdam edileceğinden, üstte belirtilen kaidelere ek olarak, 5188 sayılı Kanun’un 10 uncu unsurunun birinci fıkrasının (d) bendinin (1), (2) ve (3) alt bendindeki kaideler ile (f), (g) ve (h) bendindeki kuralları taşıyor olmak. öbür bir tabirle Silahlı Özel Güvenlik dokümanı ve
FirmaAdı Gizli - Özel Güvenlik Görevlisi (Bekçi) İş Açıklaması Dayanıklı Tüketim Malları sektöründe faaliyet gösteren firmamızın, Gaziemir/Sarnıç Genel Merkezinde görevlendirilmek üzere aşağıdaki görevleri yerine getirecek ''ÖZEL GÜVELİK GÖREVLİSİ (GECE BEKÇİSİ) '' arayışımız bulunmaktadır.
V35H. vahim hatalar bu değil. mesela sınavsız müdür yapma hata mı? sınavsız işe adam alma hata mı ? işe adam gibi gelmeyen hakkında işlem yapmama hata mı? istediğine, sınavsız istediği kadroyu verme hata mı? saymakla bitmez. şimdi gelelim koruma güvenlik görevlilerine . sınavı kaybeden arkadaşların sıkıntısı şu ; koruma ve güvenlik görevlisi kimdir diyerek bekçi ama ben paşa torunuyum gibi tıriplere girmesi. tınnnnnnn şimdi arkadaş şef olur o kadar önemli sonrada öğrenir evrağı-yazışmayı. bilgisayar kullanmasını bilmeyen bi sürü müdür var bu ülkede sen ne diyorsun. insan kendini devlet dairesinde kısa sürede yetiştirir. ayrıca şeflik o kadar ahım şahım bi kadro değil ki. herkes şef sadece bunu ne kadar çok isteyen kimse görevi ona isteyende sınava girer çözer soruları. devlet dairesinde önemli olan okuduğunu anlamandır. sınavı kazanan arkadaşlar da okuduğunu anlamışlar cevabını yazmışlar. yani sonuna kadar hak etmişler.
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bekçilik hayatımızın içine hızla işlemektedir. Devletin yeni çıkarmış olduğu güvenlik birimi olan bekçilik vatandaşlar tarafından oldukça ilgi görmektedir. Memurluk sıfatı ve yüksek maaşa sahip olduğu için bekçilik mesleği vatandaşlar tarafından oldukça tercih edilmektedir. Aynı şekilde polislik mesleği de vatandaşlar arasında oldukça popüler ve tercih edilen bir meslek dalıdır. Her iki mesleğinde Emniyet Genel Müdürlüğü çatısı altında toplanması nedeniyle vatandaşların aklında bekçilik mesleğinden polislik mesleğine geçiş yapmak mümkün mü sorusu oluşmuştur. Bu yazımızda sizlerle bekçilerin polis olup olamayacakları hakkında bilgilendirme yapacağız. İlk olarak bekçilerin görevi geceleri sokak ve mahallelerin güvenliğini sağlamak, geceleri sahil, park gibi kamu mekanlarının güvenliklerini sağlamak, ihtiyaç duyulduğu zaman polislere destek olmak ve geceleri polis ve jandarmanın uzak olduğu bölgelere hızlı bir şekilde müdahale etmektir. Bekçiler Polis Olabilir Mi? Bekçilerin görevleri polislerin görevlerine oldukça benzer olsa da bekçiler bekçilik mesleğinden polislik mesleğine geçiş yapamazlar. Kanunda bununla ilgili hiçbir madde bulunmamaktadır. Bu nedenle bekçiler ne kadar uzun süre görev yaparlarsa yapsınlar yada mesleklerinde ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar polislik mesleğine geçiş yapamayacaklardır. Bekçilik ve polislik birbirinden ayrı kavramlar ve birbirinden ayrı meslek grupları olduğu için herhangi bir terfi de bekçilikten polislik mesleğine geçişlere yardımcı olmayacaktır. Bu nedenle halk arasında sıkça dedikodusu oluşan bekçilikten polisliğe geçiş yapılabilir iddialarına itibar edilmemesi gerekmektedir. Bekçilikten polisliğe geçmek için iki farklı yol bulunmaktadır ve bu yollardan hiçbiri direkt olarak gerçekleşmemektedir. Birinci mecliste olası bir görüşülecek yasa tasarısı sonucunda tasarının kabul görmesi halinde ortaya çıkacak olan olasılıktır ve bu şu anda meclisin gündeminde bulunmamaktadır. İkinci yol ise bekçilerin kendi mesleklerinden istifa ederek polislik mesleği için başvuru yapması ve polislik için gereken şartları sıfırdan yerine getirmesidir. Sonuç olarak bekçilik mesleğinden polislik mesleğine direkt olarak geçiş mümkün değildir. Günümüzde bekçi olup polis olmak isteyen vatandaşlar öncelikle kendi mesleklerinden istifa ederek polislik mesleği için eğitimler almalı ve gerekli olan şartları yerine getirmeleri gerekmektedir.
Hukuk siyasetin köpeği değildir ama demokratik bir ülkede özgür basın, kamuoyu haklarının bekçi köpeği olmalıdır. Bunu nereden mi çıkardım? Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Karşı Gazetesi Davası kararından. Şöyle anlatayım Yargıtay 3. Dairesi’nin Karşı Gazetesi’ne yönelik FETÖ davasında verilen hapis cezasını bozmasının üzerinden bir ay geçti. Ancak bozma kararındaki gerekçenin üzerinde yeterince durulmadı. Hukukçu ve fikirlerine çok değer verdiğim bir dostum karara atfen “Basın özgürlüğü geri dönüyor olabilir mi? Umut etmek için erken olsa da, bu önemli bir karar” şeklinde bir mesaj atmasa, ben de bu iyi haberi gözden kaçırmış olacaktım. MANİFESTO GİBİ EMSAL Yargıtay 3. Ceza Dairesi, eski adıyla 16. Ceza Dairesi. Bu daire uzun zamandır ülkenin zor dönemlerden geçtiği gerçeğini göz ardı etmeyen ve fakat ceza hukukunun temel ilkelerinden taviz verme eğilimine karşı güçlü bir set oluşturan önemli kararlara imza atıyor. Bu nedenle kâh güvenlikçi yaklaşımı adaletin önüne koyanlar tarafından kâh hamaset ehli şahinlerden ağır eleştiriler alıyorlar. 2017 tarihinde ilk kez bir yargı kararında "FETÖ/PDY"nin bilinen, sıradan suç ya da terör örgütlerinden farkına, kendine özgü koşullarına dair bir farkındalık ortaya konmuştu. "Nihai amacı, devletin anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun büyük bir kesimince böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği göze alındığında…” ifadeleriyle, yine 16. Ceza Dairesi, adının cemaat’ olduğu dönemde bu örgütün sohbetlerine katılan, gazetelerine abone olan sempatizanları açısından "suç işleme amacıyla kurulmuş bir örgüte üye olma bilgisinin ve iradesinin kendiliğinden varsayılamayacağı" kriterini getirmişti. Dini sohbete katılım, gazete aboneliği gibi edimleri terör örgütüyle emir talimat ilişkisini içeren organik bağın delili saymadı. Hakan Ö. muhtemelen görevine iade edilmedi ama söz konusu karar sayesinde o ve benzeri durumda olan binlerce insan cezaevinde yıllarca kalmalarını engelleyecek bir emsale kavuşmuş oldular. Yeni adıyla Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Karşı Gazetesi Davasına ilişkin kararı ise, basın özgürlüğü ve bu özgürlüğün sınırlarıyla ilgili bir emsal oluşturuyor. Kararın gerekçe kısmında yer alan bazı bölümler basın ve demokrasi arasındaki bağın hukuk devletindeki vazgeçilmezliği üzerine manifest bir metin olma hüviyetine sahip. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN TEPESİNDE SALLANAN KILIÇ TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM SUÇLAMASI Bozma kararının temel nedeni, dairenin gerekçede kullandığı şu cümlede var “Yardım suçunun oluşabilmesi için, suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte bilerek ve isteyerek yardım edilmiş olması gerekir”. “Başka bir ifadeyle, yardım fiilinin örgütün suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt olduğu bilinerek gerçekleştirilmiş olması gerekir. Fıkra metninde geçen 'bilerek' ibaresi doğrudan kastı ifade eder, bu suç olası kastla işlenemez. Doğrudan örgüte değil de örgüt mensuplarına yardım edilmesi halinde, yardım edilen kişilerin suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt mensubu olduklarının da bilinmesi gerekmektedir. Örgüte yardım suçunda manevi unsurun oluşması için genel kast yeterli değildir. Bu suç özel kast saik ile işlenen bir suçtur. Fail örgütün amacını gerçekleştirmesine katkı sağlamak kastı ile hareket etmelidir. Bu kastın açıkça belirlenmesi gereklidir. Bir hakkın kullanılması hukuka uygunluk nedeni olup, sınırları içinde kullanılan basın özgürlüğü de bu haklardandır. Nitekim basın yasasında; 'Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.' şeklinde ifade edilmiştir. “ Daire AİHM’e de atıf yapmış. Yazının başlığını bekçi köpeği’ koymamın hikmeti de bu satırlarda. “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre; basının 'kamuoyunun bekçi köpeği' rolü demokrasinin siyasi işleyişi için yaşamsal önemdedir. Basın ve soruşturmacı gazetecilik, hükümetin siyasi kararlarını, eylemlerini ve ihmallerini sıkı bir denetime tabi tutarak ve vatandaşların karar alma sürecine katılmasını kolaylaştırarak demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesini güvence altına almaktadır. Basının sahip olduğu, demokrasiyi güçlendiren böyle bir işlem, halkın, tartışmalı siyasi konularda da, kamuoyunu ilgilendiren bilgi ve fikirleri alma hakkıyla birlikte gündeme geldiğinde özel bir önem kazanır. Basın, halkın siyasal liderlerin düşünceleri ve tavırları hakkında bir görüş edinilmesi ve oluşturulabilmesi için en uygun yollardan biridir. Ancak hiçbir hak sınırsız değildir. Diğer haklarda olduğu gibi, Anayasamız ve İnsan Hakları Sözleşmesinde ile Basın Yasasında; ifade ve basın özgürlüğünü sınırlayıcı meşru nedenlere yer verilmiştir. Bunlar; ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün, kamu güvenliğinin korunması, düzensizliğin ve suç işlemenin önlenmesi, sağlığın, ahlakın, başkalarının şöhretinin ve haklarının korunması, gizli olarak elde edilen bilgilerin açıklanmasının önlenmesi ve yargı organlarının otorite ve tarafsızlığının sürdürülmesidir. …” UNUTULAN İLKE NİHAYET GERİ DÖNÜYOR Kararın bundan sonraki kısmında yerel mahkemenin Karşı Gazetesi’ni yöneten ve bir dönem orada yazan sanıkların FETÖ/PDY’ye bile isteye medya desteği verme amacını taşıdıklarını sabit görerek hüküm kurduğu ama bir suçtan dolayı ceza vermek gerektiğinde suçu oluşturan kastın ve amacın hiçbir kuşkuya yer vermeyecek ölçüde ispat edilmiş olmasının gerektiği ifade edilerek, ceza yargısında son dönemde hiç olmadığı kadar çok esnetilmiş o ilke hatırlatılıyor “Şüpheden sanık yararlanır.” “…. Yüksek de olsa bir olasılığa dayalı olarak sanıkların cezalandırılmasının ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaştırmayacağı, ceza yargılamasında mahkumiyetin büyük veya küçük olasılığa değil her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmasının şart olduğu, adli hataların önüne geçebilmenin başka bir yolu olmadığı da nazara alınarak…” Mesele Karşı Gazetesi ve vaktiyle benim de çok eleştirdiğim tartışmalı yayın çizgisi değil. Söz konusu karar, ülke olarak geldiğimiz noktada “Türkiye’de medya özgürlüğü olacak mı ?” sorusunun cevabı bakımından önemli. Basın özgürlüğü egemenlerin ve çoğunluğun beğendiği konu ve görüşlerin çoğaltılması olarak mı kalacak yoksa tepesinde kılıç sallanmayan bir basın özgürlüğünün hayata geçtiğini görebilecek miyiz? Böyle adımlarla umarım pratikte epey kabul gören "Hukuk siyasetin köpeğidir" ön kabulü yerini "Demokrasinin ön koşulu özgür bir basının kamuoyunun haklarına bir bekçi köpeği gibi sahip çıkmasıdır ve hukuk bunun farkındadır" anlayışına bırakır. Peki bu ne zaman ve nasıl olur? Kamuoyu/toplum lider kültü, ideolojik angajman gibi etkilerle afyonlanmaya dur dediği zaman. Bir zümrenin bir sınıfın bir ailenin ya da kabaca devlet dediğimiz aygıtın egemenlik yetisini kutsayıp mutlaklaştırmaktan; kendi haklarının ve faydasının istiskal edilmesine göz yummaktan vazgeçtiği zaman. Bu farkındalık oluşmadığı sürece halk kendi çıkarlarını sağlama alan demokrasiyi fuzuli bir kapris gibi görmeye devam edecek. Demokrasi bir kere fazlalık olarak görülünce kendi haklarını kendisine rağmen savunanlara bırakın minnet duymayı düşmanlık beslemek bile mümkün hale gelir. Geliyor da. Bir süredir bu ülkede olan bu. Arada bir böyle yargı kararları geliyor da, olana teslim olmayı değil, olması gerekene sahip çıkmayı dert edinenler ülkeleriyle ilgili umutlarını diri tutabiliyor.
özel güvenlik bekçi olabilir mi